4444 Salavat
4444 Salavat

4444 Salavat

4444 sayısı ile meşhur olan büyük salavat Salat-ı Tefriciye Duasıdır. Büyük müşküllerin halli için okunan bu salavat okunduğunda sevap ebadında da çok bedellidir. Samimiyet ve ihlas ile okunmaya devam edildiğinde hastalıklara ve kasvetlere deva olduğundan ulus arasında çok yaygın olarak okunan bir salavattır. 4444 Salavat sayısının ehemmiyeti büyüktür. Öyle ki elinizde bir anahtar olsun. Bu anahtarın bir dişi noksan olsa kapıyı açmaz. Bir dişi fazla olsa da yeniden kapıyı açmaz. Dijital zikir matik kullanarak sayıyı rahatlıkla takip edebilirsiniz.

Bu salavatlar özel salavatlardır. Tatbik edilmiş ve kerelerce deneyim edilmiştir. Salat-ı Tefriciye Duasının öteki ismi Salat-ı Nariye’dir. Allahü Teâlâ’dan bir isteğiniz olduğunda ya da bir kasvetiniz giderilmesini istediğinizde büyük bir fobimizden emin olmak için bu salavat-ı okursanız Yüce Allah’ın izniyle muradınız size verilir. Burada en ehemmiyetli husus İhlas ve samimiyettir. Bu salavat ile Peygamber Efendimizin suratı suyu saygısına kapalı yollar açılır, maniler kaldırılır, korkulardan emin olunur, yanlışa düşmekten insan korunur. Onun içindir ki Salat-ı Tefriciye başka bir deyişle 4444 salavat insana verilmiş büyük bir duadır. Bu dualar fani bir istek için okunabileceği gibi ahiret için de okunabilir.

Şayet dünyada istenilen bir nimet ona verilmemişse duam kabul olmadı denilmez. Emin bu salavattan büyük ödüller Müslüman kula ahirette de verilir. Şayet sizin de yüce Allah’tan İstediğiniz bir dileğiniz varsa ya da komple mi bir şeyden emin olmak istiyorsanız bu salavatlar insana büyük armağanlardır. Onun için siz de bu salavatı okuyarak Allahü Teâlâ’dan takviye isteyebilir onu layık bir kul olmak için onun rızasını kazanabilirsiniz. Yüce Allah acıma ile her şeyi abluka etmiştir. Ve dünyadaki acımayı onun acımasının yüzde biri kadardır. Onun içindir ki insan ümit vari olmalıdır ve asla Allah’tan ümit kesmemelidir. Zira Yüce Allah kuluna şah damarından daha yakındır ve onu ancak o gözetip koruyabilir. Onun için Allah’tan istemeli ve ona teslim olmalıyız.

Salat-ı Tefriciye Duasının Okunuşu

Allahümme Salli Salaten kamileten ve Su Baskınlım selamen tammen Ala Seyyidina Muhammedin ellezi tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil kurabu ve tukda bihil havaicu ve tünalü bihir rağaibu ve husnul havatimi ve yusteskal ğamamu Bi vechihil kerimi ve ala alihi ve sahbihi fi külli lemhatin ve soluğun bi adedi külli ma’lümin lek.

Salat-ı Tefriciye Duasının Anlamı

Ya Rab efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bütün ve müthiş bir salat ve selam eyle o Nebi ki Onun suratı suyu saygısına düğümler çözülür. Kasvetler ufalar, gereksinimler karşılanır arzulara ve hoş sonuçları ulaşılır. Bulutlardan yağmur dökülür. Onun aline ve ashabına da salat ve selam eyle Yarab her an her solukta ve senin bildiklerinin sayısınca.

Salat-ı Tefriciye Duasının Erdemleri

Günde 4444 salavat kere okuyan idam mahkumu dahi olsa Allah ü Teala’nın izni ile bu gidişattan kurtulur. Günde 100 defa okumaya devam eden dilek ve arzularına erişir. Hastaya okumaya devam ederse hastalığından şifa bulur ve iyileşir. Günde 100 defa okumaya devam eden kimse hayal edemeyeceği şeyleri erişir. Bu salevât-ı okumaya devam eden birey düşmanların şerrinden korunur. Bu salavatı süre namazlarından sonra 11 defa okumayı kendine alışkanlık edinen birey parasal ve manevi mevkilere erişir. Allahü Teâlâ ona bol rızık verir.

Bu salavatlar kalp gözünün açılması insanların bedenen ve ruhen iyi olması için devam edilmesi gereken salavatlardır. Salavat getirmek yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde yapılması gerektiği söylenmiştir. Ahzab Suresi’nde Allah ve onun melekleri Peygambere Salat ederler emretmiştir. Salavat getirmek farzdır. Onun için emre itaat edip en hoş biçimde başka bir deyişle böyle değerli salavatlar ile Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ailesine ashabına duada bulunulmalıdır. Hem sevap ebadı çok büyük hem de ahiret hayatı için insana lüzumlu bir azıktır. Bedelini öğrenenler için bu salavatlar birer hazine kararındadır. Zahmetli ve hazin olduğunuz anlarda okunduğunda Rabbimiz bizleri rahata çıkarır. Kapalı olan kapılar açılır. Müşküller halledilir. Nice trajediler ve musibetler yasaklanır. İşte bu büyük salavatlar iyiliğe ve rahata açılan kapıların anahtarlarıdır.

Salat-ı Tefriciye Duası Okunurken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

4444 salavat başka bir deyişle Salat-ı Tefriciye duadır. Onun için abdestsiz okunabilir. Bayanlar hayız halinde başka bir deyişle özel günlerinde de okuyabilirler. Bu tip gidişatlar Kur’an-ı Kerim okunmaz ama dualar okunabilir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimize ismini duyduğumuzda salavat getirmek misyonumuzdur. Yalnız isminin anıldığında değil zikir olarak da salavat getirmek büyük sevap talep etmektedir. Salat-ı Tefriciye Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem için yapılan makbul dualardır. İsteğim olmadı, duam kabul olmuyor diye Müslüman ümitsizliğe düşmez.

Zira Müslüman için hayat bu dünyadan ibaret değildir. Yapılan duaların ve iyiliklerin ahirette karşılığı vardır. İnsanoğlu kendisi için neyin hayırlı olduğunu bilemez. Fakat ebedi ilim ve kudret sahibi olan Yüce Allah Celle Celelihü bizim için hayırlı olanı öğrenir. Bu fani başka bir deyişle geçici dünya Ahirete seçim edilmemelidir. Zira dünya hayatı belirli bir zaman dilimidir. Ve bir imtihandan ibarettir. Fakat ahiret hayatı ebedidir. Ebedi bir alemi fani bir aleme seçim etmek ussuzluktur. Onun için dualara ve imanlara devam edip Rabbimizden hayırlısını istemeliyiz. Allah’ın rızasını kazanmak için de ona en iyi biçimde iman etmek gerekir ve onun emirlerini yerine getirmek gerekir. Bu biçimde dualarla Allahu Teala’ya yakınlık kurulur Allahü Teala’nın hazinesi geniştir.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle emretmiştir “ayakkabı bağcığını bile Allah’tan isteyiniz Zira her ne kadar vesileler Nimet için vasıtayı olması hasebiyle ehemmiyetliyse tam her şeyi veren tam her şeyi yaratan yüce Allah’tır.” Misalin bir insan bir fabrikada çalışsa orada bir emek sarf edip aylık ücret alsa ay sonunda bu parayı vesile olarak işveren vermiş görünse de o işvereni de yaratan yüce Allah’tır, o işi o şahsa kısmet eder de yüce Allah’tır. O rızkı veren de yeniden yüce Allah’tır.

Salatı Tefriciye Duasının 4444 Defa okunmasının Sebebi

Bedelli bir bilgin olan İmam Kurtubi Hazretleri 4444 defa bu salavatı deneyim etmiştir. Kimin Yüce Allah’tan bir isteği bir muradı varsa ya da başında olan bir belayı def etmek istiyorsa bu salavatı 4444 kere okusun demiştir. Öteki bedelli bir bilgin olan Şeyh Muhammed Tunusi Hazretleri şöyle demiştir. Kim Salat-ı Tefriciye Duasını günde 11 kere okursa o şahsa Rızık gökten yağıyor, yerden bitiyor gibi verilir. Yeniden ilimde ehil bir bilgin olan İmam Dinuri Hazretleri şöyle demiştir.

Kim bu Salavatı farz namazların arttan 11 defa okursa yüksek mevkilere ve makamlara kavuşur. Bulguyu açılır. 313 kere okumayan birey arzu ettiği şeye Allah’ın izniyle kavuşur. Burada bütün sayı okumayanlar sevaptan yoksun olmazlar. Bunlar özel ve sevap ebadı fazla olan salavatlardır. Okuyan Allah katında kıymetlenir. Tabi ki ilk evvel Müslüman olarak farz imanlar yapılmalıdır. Yapılan bu salavatlar da manevi anlamda Müslümanı güçlü kılar. Onun yönde gitmesine takviye eder. Zira dünyaya gelmekteki temel kasıt Allah’ın rızasını kazanmaktır.

Dualarda Vadedilen Sevaplara Erişme Koşulları

Dualarda taahhüt edilen sevapları erişmek için Öncelikle pak bir kalbe sahip olmak gerekir Yüce Allah Kur’an’ı Kerim’de Yere göğe sığmam Mümin kulumun kalbine sığarım emretmektedir kalbini Allah rızası için iyiliklerle dolduran Bir Müslüman dualarla sonuca mazhar olabilir. Öncelikle farz imanları yerine getiren Müslüman bir kul Allah katında çok bedellidir bundan sonra sünnet-i seniyyeye uyan tam işlerini Allah rızası için yapan bir kul asla kaybetmez.

Onun içindir ki salavat getiren bir Müslüman Allah katında makbul olan bu duanın sonucunu ve sevabını katbekat alır. Nasıl ki bir hoca ödevlerini zamanında yapan saygılı çalışkan bir talebesini çok hoşlanır. Aynen öyle de Yüce Allah İslam’ın koşullarını yerine getiren imanlarını zamanında yapan insanlara ve yaratılanlara saygılı olan kullarını çok hoşlanır, onun için kalp pakliği demek şehevi ve makûs duygulardan düşüncelerden temizleyip ihlasla ve samimiyetle dua etmektir. Zira sevgili peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle emretmiştir. “Dua müminin silahıdır.” Nasıl ki bir asker Silahsız savaşta tesirsiz kalırsa Müslüman da başına gelen olaylarda Duasız Silahsız kalan bu asker gibidir.

Salat-ı Tefriciye Duasının Ehemmiyeti

Salat-ı Tefriciye ve onun gibi özel salavatlar peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem için yapılan makbul dualardır. Dua etmek imandır. Burada ehemmiyetli olan dua iki biçimde yapılır bir fiili dua 2 kavli dua iyi dua Allahü Teala’nın bize verdiği eforu becerileri usu ve hayatımıza destekçi olan tam maddeleri kullanarak faal olarak çalışmayla emekle yapılan işler fiili dua sınıfına girer. Kavli dua Allahü teâlâ’dan dilimiz döndüğünce isteklerimize niyazda bulunmak ve ondan dille istemektir. Bu iki dua aynı anda yapılırsa insan üzerine düşen misyonu yerine getirmiş olur başka bir deyişle birisi noksan olursa dua yarım kalır.

Misalin Allahü teâlâ’dan bir insan kablen üniversite imtihanını kazanmak için dille dua etse fakat usunu kullanmadan o imtihanla alakalı kitapları okumadan testleri çözmeden dolayısıyla fiilen çalışmadan bu işe kalkışırsa yarım kalır ve zaferli olamaz. Onun içindeki istemenin yanında Allah’ın verdiği nimetlerle çalışarak hak ederek duayı yerine getirmek gerekir. Mesela bir insan imanın önemini kavrasa çok hoş bir biçimde ifade etse, fakat iman yapmasa namazlarını kılmasa oruçlarını yakalamasa ahiret için çalışmış olmaz. Aynen öyle de insan hem fiilen hem de kavlen Allah’tan istemeli ve ona güvenmelidir. İnsan kendisi için hayırlı olanı bilemez bazen Allahü Teala’nın bir isteği ermesi kadar vermemesi de hayırlı olabilir.

Onun içindir ki ona başkaldırı edilmez, ona şükretmeniz işte bu büyük salavatlar Allahü Teala’nın rızasını kazanmak için büyük bir nimet ve hasılat kapısıdır. Bir insan kasvetlerinden dolayı Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem için salavat getirirse hukukidir yapılması caizdir. Zira Kuranı Kerim’de Allahu Teala Şöyle emretmiştir “Allah ve melekleri Peygambere Salat eder zira peygamberler Allahu Teala’nın kulu ve elçileridir.” Allahü Teâlâ’dan aldığı emir ve yasakları insanlara bildirmekle mükelleftirler, bildiri misyonlarını en iyi biçimde yerine getirirler. Onun için Allahü Teala Peygamber Efendimize Habibim diye hitap etmiştir. Ama salavat getirmek üzerimize düşen misyonlarından biridir. Zira Allahü Teala’nın salavat getirmek emridir.