Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Diye bazı sualler sıklıkla usunuza takılıyor mu? İnsanlar dünyaya geliş nedenlerini inceleyerek kendilerince bazı neticelere varırlar. Herkes dünyaya neden geldim diye düşünebilir. Çoğu kişi de buranın bir imtihan yeri olduğunu bilir. Belli bir vakit imtihan edilerek bu dünyadan göçüp gideceğiz. Reel önemli olan dünyanın bizim vefatımızdan sonra başladığı da Kur’an-ı Kerim’de birçok ayetlerde bize bildirilmektedir.
Şayet Kur’an ile hareket ederek dünyaya geliş nedenlerimizi inceleyecek olursak birçok netice elde edebiliriz. Ama bazı hurafelerle bu sualimize yanıt ararsak birçok gerçek değil ve birbirinden değişik neticelerle karşılaşırız. Enbiya suresi 16’ıncı ayetinde diyor ki: biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri reyin ya da oyalanma olsun diye yaratmadık. Zartiyat suresi 56’ıncı ayetinde de: ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım denilmektedir.
Dua Etmek Bir Alışkanlık mıdır? Yoksa Taklit Etmek mi?
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Dua etmeyi gönülden yaparak alışkanlık haline getirenler ya da başkası yapıyor diye yapanlar iki değişik grubu temsil etmektedir. İnanan kişiler öncelikle Allah’a ve onun peygamberlerine inanmakta; yaratıcının söylediklerini yapmak için harekete geçmektedir. Tanrı da dua etmemiz mevzusunda insanları birçok ayet ve surede uyarmaktadır. Bunların da neler olduğu mevzusunda sizlere bilgiler sunacağız.
Dua etmeyi bir alışkanlık haline getiren kişiler günün ve gecenin her anında dua ederek Allah’a yakınlaşmak isterler. Dua bir nevi Allah’la baş başa kalma halidir. İçimizdekileri dışa vurma ve istenilenleri ondan dileme vaziyetidir. Kişiler dua etmek için bazen kendilerine özel zamanlar yaratırlar bazen de uslarına geldikleri zaman yer ve gidişat fark etmeksizin dua ederler. İşte bunları yapan kişiler dua etmeyi alışkanlık haline getirmişler demektir.
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Bazı dua eden kişiler başkalarını taklit etmek için bu eylemi gerçekleştirirler. Çocukların büyüklerini taklit ederek dua etmesi, namaz kılması ya da ellerini açarak şükürde bulunması oldukça güzedir. Bu taklit etme iyi emeller güdülerek edilmektedir. Bundan hariç büyüklerin başkasına yaranmak ya da iyi görünmek için dua ettiklerine de tesadüfmekteyiz. Çıkar gözetilerek yapılan ibadetlerin hiç birisi makbul değildir. Zira dua ve ibadetler gönülden yapılır, neticeyi yalnızca Allah’tan beklenir.
Dua Etmenin Ehemmiyeti Kur’an-I Kerim’de Anlatılıyor mu?
İnsanların dua etmesiyle ilgili birçok ayet Kur’an-ı Kerim’de bulunmaktadır. İnsanlar bunları okuyunca neden dua etmeleri gerektiğinin de farkına varırlar. Sizlere sunacağımız ayetlerle ne demek istediğimizi daha iyi kavrayacaksınız. İnceleyiniz…
Araf Suresi, 180. ayet: İsimlerin en hoşi Allah’ındır. Öyleyse O’na bunlarla dua edin. O’nun isimlerinde tersliğe ve inkara sapanları vazgeçin. Yapmakta oldukları dolayısıyla yakında cezalandırılacaklardır. Enfal Suresi, 35. ayet: Onların Beyt-i Şerif önündeki duaları, ıslık çalmaktan ve el çırpmaktan başkası değildir. Artık inkar ettikleriniz dolayısıyla tadın çileyi. Bakara Suresi, 186. ayet: Kullarım Beni sana soracak olursa, belli ki Ben onlara pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına yanıt veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma yanıt versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad doğru yolu bulmuş olurlar. En’am Suresi, 52. ayet: Sabah akşam -O’nun suratını rızasını dileyerek- Rablerine dua edenleri kovma. Onların hesabından senin üzerinde bir şey mükelleflik, senin hesabından da bir şey mükelleflik yoktur ki onları kovman gereksin. Yoksa zalimlerden olursun. Tevbe Suresi, 99. ayet: Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah Katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve affetme dileklerine bir yol sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları Kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, affedendir, esirgeyendir. Yunus Suresi, 22. ayet: Karada ve denizde sizi gezdiren O’dur. Öyle ki siz gemide bulunduğunuz zaman, onlar da hoş bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve bütün bununla sevinmektelerken, ona delice bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onları kuşatıverir; onlar artık bu dalgalarla gerçekten abluka etildiklerini sanmışlarken, dinde O’na ‘gönülden katıksız bağlılar muhlisler’ olarak Allah’a dua etmeye başlarlar: “Andolsun şayet bundan bizi kurtaracak olursan, belli Sana şükredenlerden olacağız.” Rum Suresi, 33. ayet: İnsanlara bir hasar değdiği zaman, ‘gönülden katıksız bağlılar’ olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet tattırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar. Mü’min Suresi, 50. ayet: Bekçiler: “Size kendi Resulleriniz sarih evraklarla gelmez miydi?” dediler. Onlar: “Evet” dediler. Bekçiler: “Şu halde siz dua edin” dediler. Oysa kafirlerin duası, çıkmazda olmaktan başkası değildir. Cin Suresi, 20. ayet: De ki: “Ben gerçekten, sadece Rabbime dua ediyorum ve O’na hiç kimseyi ve hiçbir şeyi ortak koşmuyorum.”
İşte Dua Etmek İçin Nedenleriniz
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Dua mevzusunda birçok sureyi sizinle hisseleştik. Genellikle hepsindeki ortak nokta şudur: Dua yalnızca Allah’a edilir. Allah edilen duaların hepsini görür ve bilir. Onu inkar edenler ya da şirk koşanlar Allah’ın merhametinden uzaktır. Bu şekilde düşünen kişiler kendilerini çoğu zaman dua ederken bulurlar. Dua etmek için nedenleriniz oldukça fazladır. Öncelikle içinde bulunduğunuz gidişat için şükür duaları etmeniz gerekir. Şükretmek her zaman için önemli bir mevzudur. Zira insanlar şükrederlerse Allah onlara her zaman daha hoş ve daha iyi bir hayat sunacak darda vazgeçmeyecektir.
İnsanlar bu hayat ya da can verdikten sonraki hayatları için birçok dua etmektedirler. Bu hayat için edilen dualar kendisi, çocukları, eşi, anne ve babası için olabilir. Ama kişilerin tam inanlar ve onların çocukları için de dua etmesi gerekir. Vatanı, milleti ve bağımsızlığı için dua etmek oldukça değerlidir. Fakirlere, düşkünlere, yetimlere, yetimlere, yolda kalmışlara, acil şifa bekleyenlere dualarımızı eksiltmemeliyiz.
Ne Zaman ve Nerede Dua Etmeliyiz?
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Dua etmeniz için belli kaideler ya da etraflar olmalı mıdır mevzusu çoğu kişi tarafından merak edilmektedir. İnsanlar Kur’an dan sureler okuyarak bazı dualar edecekse bunun için bedenimizin ve kıyafetlerimizin temiz olması, abdestli olmak, kıbleye dönük olmak önemlidir. O yüzdendir ki namazların peşi gizeme eller açılarak sıklıkla dua edilir. Zira dua etmek için yapmamız gerekenlerin hepsi o zaman bütün yerini bulmuş demektir. Ellerinizi açmanız ve bildiğiniz sureleri okuduktan sonra içinizden geçenleri dile getirmenizle birlikte dua son bulacaktır. Duaya besmele ile başlanması ve Amin denilmesi de unutulmaması gereken bir gidişattır.
Peki namaz kılma alışkanlığı olmayanlar ya da namaz kılmak için belirli zamana sahip olmayanlar ne yapmalı? Onlar hiç dua etmemeliler mi? şayet kendinizi abdestsiz olduğunuza, kadınsanız başınızın sarih olduğuna ya da gerekli kaideleri yerine getirmediğiniz mevzusuna koşullandırırsanız hiçbir zaman dua etmek için zaman bulamazsınız. Zira her zaman bir bahaneniz ve bir maniiniz olacaktır. Ya işiniz vardır ya bitkinsinizdir ya da başka zaman dua ederim diye düşünce içerisindesinizdir. Gördünüz mü bazı maniler sizi dua etmekten uzaklaştırdı.
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Dua etmek günün her anında ve her yerde yapılması gereken bir gidişattır. Bazen yatağınızda bazen yolda yürürken bazen de tek başınıza otururken dua edebilirsiniz. O an için ellerinizi açamıyorsanız da kendinize dua etmek için bir zaman dilimi oluşturmuşsunuz demektir. İşte o an Allah’a yanaştığınız ve içinizdekileri söylediğiniz hatırla. Bu vakitleri sıklaştırarak alışkanlık haline getirirseniz bir vakit sonra da rutine binecektir. Uyandığınızda kendinizi dua ederken bulabilirsiniz. Yatmak için uyuduğunuzda yine dua ve siz birlikte olabilirsiniz.
Dua Etmemek İçin Mazeretler Sunulmalı mı?
İnsanlar abdestli ve sakin bir etrafta dua etmeyi tercih ederler. Ama bu vaziyetin sağlanması bazen az bazen de hiçtir. Dua etmenizi ertelemeniz ve birçok neden ortaya çıkarmanız da olasıdır. İçinizden “abdest alınca duamı ederim, kimse yokken dua etmeliyim, şimdi bitkinim dinlendikten sonra dua edeceğim, benim günahlarım çok dua etsem ne olur Allah beni bağışlamaz” gibi mazeretler üretebileceksiniz. Zira insanoğlunun yapısında bu gidişat vardır. Her zaman değişik mazeretlerle bazı işleri ertelerler. Dünya işlerini sonra yapabilirsiniz ama dua etmek için zamanı ertelemelisiniz. Zira sonra dua etmeye hiç zamanınız olmayabilir.
Hasan Basri hazretleri bir gün yeni defnedilmiş bir kabrin başında bekleyen birini görmüş. Demiş ki” kabirde olan kişi tekerrür hayata dönse sence neler yapardı” adam demiş ki” hemen tövbe ederdi, Allah’a dua ederdi, namaz kılardı, onun menettiklerini yapmazdı” Hasan Basri hazretleri adama dönmüş ve şöyle demiş” senin tam bu söylediklerin ne yazık ki onun için çok geç. Ama sen hayattayken bunları yapabilirsin.” Yani insanlar hayatta oldukları sürece günahkar da olsalar tövbe de etseler dua etmeyi hayatları içerisinden eksik etmemelilerdir. Mazeretlerden uzaklaşır ve şeytanın nefsinin size hükmetmesine mani olursanız dua etmek için her zaman fırsat ve zaman bulabileceksiniz.
İnsanlar Neden Dua Ediyorlar?
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Dua etmek bir yaşam şekli ve bir alışkanlık olarak hayatınızın içinde olursa işte o zaman haramdan, zinadan, kul hakkı yemekten de uzak olursunuz. Zira ettiğiniz dualar ve Allah’ a yakınlaşmanız sizi bu makûs ve pis vaziyetlerden uzaklaştıracaktır. Neden dua ediyorsunuz düşündünüz mü?
Kendinizi hafifletmek için İç dünyanızın daha huzurlu olması için Manevi duygularınızın daha da aşırılaşması için Allah’ın büyüklüğünü bildiğinizden dolayı ona yakınlaşmak için İstek ve dileklerinizi Allah’tan istemek için Şükretmenin ehemmiyetini bildiğiniz için Günahlarınızın bağışlama edilmesi için dua etmenin ehemmiyetinin oldukça fazla olduğu için
İnsanlar bu sebeplere daha birçok neden bularak daha da çoğaltabilir. Dua etmek kişiler için bir meditasyon ve bir temizlemedir. İnsanlar dua ettikten sonra kendilerini hafiflemiş hissederler. İçinin kasvetlerinden ve şeytanın ona hükmetmesinden uzaklaşırlar. Şayet dua etmezseniz şeytan kesintisiz sizinle olacak ve yapmamanız gereken makûsluklari size yaptıracaktır. Arkanıza dönüp baktığınızda “ben bunu nasıl yaptım” diye düşünebilirsiniz. Hakikatinde onu siz yapmadınız yalnızca şeytana uydunuz. Onun dediği oldu ama günahı da haliyle size kaldı. Hayatınızdan dua etmeyi eksiltmezseniz şeytanı kendinizden uzak tutabilirsiniz.
Her Zaman Her Yerde Her Gidişatta Dua Etmek
Dualarla aranız nasıl? neden dua ediyorsunuz? Gördüğünüz gibi dua etmenin size birçok bereketi bulunmakta. O zaman bu bereketlerden uzaklaşmamak ve onları hep hayatımızın içinde bulundurmak için dua etme alışkanlığımızı daha da geliştirebiliriz. Belli bir zaman sonra kendinizi yaşadığınız vakalara karşı pozitif düşünen, isyan etmeyen ve kesintisiz haline şükreden birisi olarak göreceksiniz. Bu gördükleriniz yaşamınıza yansıyacak ve sizi mutlu edecek. Hadi o zaman hemen dua etmeye başlayabilirsiniz. Allah kabul etsin…