İnsan hayatının en ehemmiyetli dönüm noktalarından biri olan evlilik, hayat boyu devam eden bir süreçtir. İslam dininin temel emeli nefsi, mülkü, usu ve nesli gözetmek ve insanların geçici dünyanın geçici hoşluklarına kanmasına mani olarak ebedi mutluluk dünyasının kapılarını açmaktır. Bu nedenden dolayı İslam dini cemiyetin varlığını sıhhatli bir biçimde devam ettirebilmesi ve ayakta kalabilmesi emeli ile nefsi, mülkü, usu ve nesli gözeten muhtelif kararlar ortaya koymuştur. Nesli gözetmek ismine öne sürülen karar ise evliliktir.
Evlilik yalnız nesli gözetmesi nedeni ile değil kadının kendini gözetmesi, cemiyetin devamı ve haram ilişkilerin önüne geçmesi gibi nedenlerden dolayı da çok büyük ehemmiyet taşımaktadır. Aynı zamanda evlilik, nesil karmaşıklığını ve terbiyenin bozulmasını önlemesi açısından da çok ehemmiyetlidir. Peygamber Efendimiz sav, bir hadisinde “Kul evlenince dinin yarısını bitirmiş olur. Kalan yarısında da Allah’tan korksun.” emretmiştir. Başka bir hadisinde ise “Evlenmeyen, yalnız yaşayacağım diyen bizden değildir.” emrederek evliliğin ehemmiyetini bir kere daha vurgulamıştır. Peygamber Efendimiz’ in hadisi şeriflerine ek olarak Kur’ an-ı Kerim’de de evlilik ve ehemmiyetinin üzerinde durulmuştur.
Kur’an’da “Evlenecek olan kimseler fukara olsalar dahi Allah onları zengin eder.” buyurulmuştur. Ayetten de anlaşılacağı üzere İslam dininde evlilik parasal kasvetlerin bile mani olamayacağı kadar ehemmiyetli bir noktadır. Bu surattan evlenme çağına gelen her genç için evlilik farz yakalanmıştır. Her ne kadar oldukça tatsız bir gidişat da olsa evlilikler her zaman başladığı gibi devam etmeyebilir. Zaman zaman muhtelif nedenlerden dolayı eşler arasına soğukluk girebilmekte ve negatif gidişatlar söz mevzusu olabilmektedir.
Evlilikte Soğukluk Nedenleri
Evliliğe soğukluk katan ve aile yapısını bozan temel etmenler şu biçimde sıralanabilir:
Sorumluluktan sakınmak: Evlilik, kadın ve erkeğin ancak el ele vererek devam ettirebilecekleri bir süreçtir. Eşlerden biri ya da ikisi de üzerine düşen sorumluluğu aksattığı ya da noksan olarak yerine getirdiği takdirde ailenin temelleri sarsılmaya başlayacaktır. Evliliği ayakta tutan eşlerin birbirine her koşulda ve gidişatta bütün dayanağı olduğu için rastgele bir sorumsuzluk gidişatında kesinlikle araya soğukluk girecektir. Sık yaşanan münazaralar: Her insan düşünce yapısı olarak değişik bir fıtrata sahiptir. Bu nedenden dolayı zaman zaman bazı mevzularda ihtilaflar olabilmekte ve müzakereler yaşanabilmektedir. Münakaşa mevzusu insanın tabiatında vardır. Bu surattan miktarlı olması halinde bir kasvete neden olmaz. Ancak her mevzuda afaki ve yersiz müzakereler yaşandığı sürece sıhhatli irtibat ortadan kalkacaktır. Evlilikte afaki münakaşa ve münazaralar ne kadar sık yaşanırsa evlilik o kadar süratli aşınır ve yorulur. Bu gidişat da eşler arasında soğukluk girmesine neden olmaktadır. Empati yetersizliği: Empati kurabilen eşler birbirlerine karşı daha kavrayışlı ve sabırlı olmaktadır. Empati yetersizliği olan fertler gerek günlük hayatta gerekse münakaşa anında saygılı irtibat kaidelerine dikkat etmeyecek ve araya soğukluk girmesine neden olacaktır. İrtibat yetersizliği: Özellikle teknolojik büyümelerin neden olduğu irtibat yetersizliği ve etkileşim problemleri cemiyetsel hayatı negatif etkilediği gibi, teknolojik aletler de miktarsızca kullanımı gidişatında aile hayatına ve yapısına da büyük miktarda hasar vermektedir. Eşler telefon, tablet ya da televizyon gibi teknolojik aletler ile olması gerekenden daha fazla zaman geçirebilmekte ve bu vaziyet evlilikte ve eşler arasında soğukluğa neden olmaktadır. Yargılama: İş hayatında karşılaşılan problemlerin eve taşınması, başka insanlar ile yaşanılan meselelerin neden olduğu gerginlik nedeni ile eşlerin birbirleri ile çatışması evliliğe soğukluk katan nedenlerin başında gelmektedir. Yaşanılan kasvetler bireyi psikolojik olarak çevredekileri ve özellikle de en yakınındakileri yargılamaya itecektir. Eşler bu gibi vaziyetlerde evliliğin temelinin korunması ve sıhhatli bir biçimde devam edebilmesi için son derece saygılı olmalı ve eşine karşı kavrayışlı davranmalıdır. Üstünlük psikolojisi ve egoistlik: Özellikle parasal mevzularda kendini gösteren üstünlük psikolojisi eşler arasındaki ilişkiyi en çok yıpratan nedenlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Eve daha fazla hasılat getirmek ile ya da iş olarak daha üstün olmak ile iftihar etmek ve eşini ufak görmek evlilik hayatına kaçınılmaz bir soğukluk katacaktır. Şiddet ve efor kullanma meyli: Günümüz ilişkilerinde ne yazık ki eşler arasında oldukça sık görülen problemlerden biri de şiddettir. Özellikle erkek fertlerde münakaşa esnasında yaptırıma geçme daha çok görülmektedir ve bu vaziyet eşler arasındaki saygı ve güvenin karşılaması olmayacak bir biçimde yitip gitmesine yol açmaktadır. Külfetli vaziyetlerde iki tarafın da asaplarına mani olamaması ve hiddetini hakimiyet edememesi gerek fiziksel gerek ise psikolojik şiddete yol açmaktadır. Bir tarafın yeteri kadar olgun davranmaması: Ruhsal olarak olgunlaşmama mevzusu evlilik kadar ehemmiyetli bir konudan evvel kesinlikle üzerinde durulması gereken bir mevzudur. Olgun fertler münakaşa esnasında nasıl davranması gerektiğini öğrenir. Saygısını kaybetmez. Samimiyet ve saygısızlığı birbirine karıştırmaz. Böylece meseleler basitlikle çözülür. Parasal kavrayışsızlık: Günümüz bilimsel istatistikleri araştırıldığında boşanmaya neden olan gidişatlar arasında en çok göze çarpan etkenlerden biri de parasal kasvetlerdir. Büyüyen ve değişen dünyanın sınırsız fırsatları parasal noksanlıkları da birliktesi getirmekte ve aile içi uyumsuzluk meseleleri baş göstermektedir. Eşler maddiyat mevzusunu bir yarış ve kıyas olarak görmemeli bütün aksine parasal kasvet gidişatlarında el ele vermeli ve birbirlerine bütün destek olmalıdırlar. Böylece parasal kasvetten kaynaklı aile içi sıkıntılılıklar son bulacak ve evlilikler riske düşmeyecektir. Ufak sorunların geliştirilmesi ve ilerleyen zamanlarda geçmiş mevzuların tekerrür tekerrür açılması: Yanılgı yapmak insanın tabiatında var olan bir vaziyettir. Ehemmiyetli ve olası olan hiç yanılgı yapmamak değil yapılan hatanın farkına varabilmek ve karşılaması için olası mevki gayret göstermektir. İlişkilerde geçmiş mevzuların aralıksız taze yakalanması, yapılan yanılgıların başa kalkılması, çok sık tesadüfülen bir vaziyettir ve iki tarafı da kısa vadede olmasa dahi uzun vadede çok yorar ve hırpalar. Pintilik ya da savurganlık: Tüketmeler mevzusundaki miktarsızlıklar bazı meselelere neden olabilmektedir. Özellikle evli erkeklerde daha fazla görülen pintilik, özel günlerin değersiz ve anlamsız hale getirilmesi, zamanla şahsın eşi için ayırdığı özel tüketmelerin eksilmesi eşler arasında problem yaratabilmektedir. Aynı biçimde gereğinden fazla tüketmeler ve savurganlık da parasal kasvetlere yol açabildiği için evlilikleri soğutmakta ve hırpalamaktadır. Bu nedenden dolayı maddiyat mevzusunda şahıslar son derece miktarlı ve dikkatli davranmalı, tüketme yaparken eşinin zevklerini, isteklerini ve temennilerini kesinlikle göz önünde bulundurmalıdır. Sevginin ve hoşlanılmanın verdiği güven: Güven, elbette ki ilişkilerin olmazsa olmazıdır ancak “Nasıl olsa beğeniliyorum” fikri ile hareket etmek, çiftlere ve ilişkilere büyük hasar vermektedir. Saygı olmadığı takdirde sevgi de anlamını yitirecek ve evli çiftler arasına kaçınılmaz bir soğukluk girecektir.
Evlilikte Soğukluğu Giderecek Dua Nedir?
Dua, Allah’a yakarış ve destek dileme yoludur. Yaşanan kasvetlerde en anlamlı ve doğru kapı kuşkusuz ki dua kapısıdır. Evlilikte yaşanan meselelerde işi boşanmaya götürmeden çözmek için gereken tüm gayret sarf edilmeli, eşler birbirlerini kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapmalıdır. İslam dininin temel kaidelerine göre boşanma güzel karşılanmaz ancak yeniden de kesin olarak menedilen bir vaziyet değildir. Bu nedenden dolayı yaşanan kasvetler için dua edilmeli ve destek istenmelidir. Eşler arası soğukluğu gidermek ve muhabbeti çoğaldırmak emeli ile okunabilecek pek çok dua mevcuttur.
Duanın doğruluğu ve kabulü için güvenilir bir kaynaktan ve içten bir biçimde okunması çok ehemmiyetlidir. Bu duanın rastgele bir zamanı yoktur. Beden pakliği yapılır, abdest alınır. Halis bir hedef ile Allah’a dua edilir. Sabır ile neticeyi beklenir. Bu duanın emin bir kabul olma süresi yoktur. Dua eden şahıs duanın kabul olmaması halinde başkaldırıya düşmemeli ve duaya devam etmelidir
Bu Duayı Kimler Yapabilir?
Bu duayı evliliğinde mesele yaşayan ve içten amaçlı olan her insan yapabilir. Duanın doğru olarak yapılabilmesi için medyumdan destek alınabilir. Medyumlar işinin ehli insanlar oldukları için deneyim ve birikimlerinden faydalanmak doğru bir seçim olacaktır. Aynı zamanda geniş bilgi ve irtibatları sayesinde desteğe gereksinimi olan şahsa yol gösterecek, edilecek olan duayı usulüne uygun bir biçimde ve beceriksizsiz olarak yapacak ve yanlış bir biçimde dua edilmesine mani olacaktır.
Dua Edilirken Dikkat Edilecek Hususlar
Her duada olması gerektiği gibi bu duayı okurken de parasal dünyaya ve fani hayata bir zaman ara verilmeli, kalp ve us büsbütün ve halis bir hedef ile Allah’a yönelmelidir. Dua ederken önyargılı olunmamalı ve duanın kabul olacağına inanarak dua edilmelidir. İslam dinine göre paklik son derece ehemmiyetli bir husus olduğu için dua edilmeden evvel dua edilecek civar ve beden pakliği yapılmalıdır. Duanın doğru bir biçimde okunması çok ehemmiyetlidir. Bu nedenden dolayı duanın doğru bir kaynaktan alınması ve anlamının incelenerek yapılması öneri edilir. İslam dini, aile hayatının ulu orta konuşulmasını uygun bulmaz. Bu surattan duaya devam eden şahıs ya da şahıslar olası olduğunca bu vaziyeti saklı yakalamalıdır. Duanın kabul olup olmayacağını ya da ne zaman kabul olacağını sadece Allah bilir. Bu nedenden dolayı duayı ettikten hemen sonra kabul olması beklenmemelidir. Sabırsız ve kötümser davranmak bireyi başkaldırı ve yanlışa çekecek ve imana hasar verecektir. Ayrıca duanın yanıtsız kalması ya da negatif karşılık bulması halinde her şeyin en hayırlısının bu biçimde olacağına inanılmalı ve kalpderi inanarak duaya devam edilmelidir. Dua edilirken şahıs sadece kendini düşünmemeli, bir başkasına ya da eşine hasar verecek biçimde dua etmekten itinayla sakınmalıdır.
Duanın Erdemleri
Her duada olduğu gibi külfetli evlilikleri kurtarmak için okunan duaların da pek çok erdemi vardır. Yüce Allah’ın kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’de de buyurduğu gibi kul külfetli bir vaziyet içerisine girince kendisini yaratan yerlerin ve göklerin sahibi Allah’a dua ile sığınmalıdır. İçten hedef ve halis vicdan duanın var olan erdemini daha da artıracaktır.
Dua eden şahıs Allah’ın yüceliğini bir kere daha kabul etmiş olur. Külfetli gidişatta Allah ile yakınlaşır. Makûs olan her şeyden uzaklaşır. Hem kalben hem de bedenen arınılır. Bu dua sayesinde aynı evin içinde karı koca ilişkileri daha da kuvvetlenir. Bağlantısızlıktan ya da başka rastgele bir problemden kaynaklanan külfetli gidişatlar sanki bir âmâ düğüm gibi yavaş yavaş çözülür. Duayı eden şahsa parasal ve manevi rahatlık kapıları sonuna kadar açılır. Ayrılık ve uzaklık gibi gidişatlar, eşler arasındaki soğukluk ve mesafe ortadan kalkar.