Günlük Hayatınızda Dua Etmeye Zaman Ayırıyor Musunuz?
Günlük Hayatınızda Dua Etmeye Zaman Ayırıyor Musunuz?

Günlük Hayatınızda Dua Etmeye Zaman Ayırıyor Musunuz?

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz?, hiç düşündünüz mü? Dua her insanın Allah’a yönelmek ve tamamen ona teslim olmak ismine yapabileceği en hoş ve en bedelli kelimeler tamıdır. Her insanın içinden geldiği gibi kalpten yakarışının dışa vurulmuş halidir.

Dua etmek, isteyebilmek yalnızca yaratandan dilemek, hem kalben hem de fiilen ona yönelmektir. İnsanoğlu Allah’a yöneldiğinde yalnızca onun her mevzuda muktedir olduğunu kabul eder. Özellikle zahmetli yarıyıllarında insanlar dua ile huzur bulur. Umut etmek, insanlara devan etmek için bir takviye anlamına gelmektedir.

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz?Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz?

Günlük Hayatınızda Dua Etkenin Ehemmiyeti

Her insan sıkıldığında bir kaçış yolu aramaktadır. Bazı insanlar en doğru kurtuluş yolunun yaratana sığınmak ve ona dua etmek olduğunu öğrenmektedir. Bu surattan her zaman Allah’a yönelmek insana huzur ve umut vermektedir. Bu sayede birey hayata daha fazla bağlanmaktadır.

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz dediğimizde, fiiller dışında duanın ne bereketi olabilir diye düşünenlere dua etkenin erdeminden bahsedelim. İnanmak, umut etmek insanoğlunun tabiatında vardır. Bir nedene tutunmadan yaşamaya devam etmek, belirli bir müddet sonra bireylerde psikolojik meselelere yol açmaktadır. Allah’a yapılan kalpten gelen yakarışlar, onunla konuşma hissiyatı hayatta yalnız ve naçar olunmadığının en büyük göstergesidir.

Sabırla yapılan dualar Allah katında kesinlikle kabul olur. Dua biçimi tamamen şahsa özeldir. Yaratan ile kulu arasına kimsenin giremeyeceği dua, her açıdan şahsı manevi olarak kuvvetlendirmektedir. Duanın yapıldığı an, insanın dünya işleri arasında kısa bir müddet bile olsa yaratanıyla baş başa kaldığı çok özel bir anımsa. Bu sebeple her gün dua etmek hem manevi hem de fiili açıdan oldukça bedellidir.

Günlük Hayatta Nasıl Dua edilmelidir?

Dua ederken kalben yaratana yöneldiğimiz için kullandığımız sözcüklerden çok içeriğini bildiğinden emin olmalıyız. Bununla beraber dua edilirken kullanılan sözcüklerin de ehemmiyetli olduğunu söylemeliyiz. Ağzımızdan çıkan her kelime hakikatleşmesini istediğimiz dilekler olduğundan bu mevzuda dikkatli olmalıyız.

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye bir sual yöneltildiğinde herkesin değişik bir yanıtının olduğu görülmektedir. Bu reelinde sahip olunan dini ritüeller ve aileden gelen alışkanlıkların neticeyidir. Fakat ehemmiyetli olan hangi dilde olursa olsun dürüst bir yakarış sergilemektir.

Usuller değişik olsa da her gün dua etmek için zaman ayırmak gerekmektedir. Reelinde Allah’a yapılan yakarış insanın ona olan teslimiyetine bağlı olarak işlerinde hayırlı olanla karşılaşmak anlamına kazanç. Allah kendisine sabırla ve dürüst bir biçimde edilen hiçbir duayı karşılıksız vazgeçmemektedir.

Dua Ederken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dua etmek yaratana yanaşmaktır. Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye sorulduğunda bireyler kendilerine özel usullerinden bahsetmektedirler. Şahsa özel bir biçimi olsa da bazı adımlar hakikatleştirildiğinde daha makbul olmaktadır. Bu adımlar Peygamber efendimizin bildirdiği ve uygulanmasının daha hayırlı olacağını söylediği adımlardır. Dua ederken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

Birey helal rızıkla yiyeceğini almalıdır. Abdestli olunmalı, muhtemelse kıbleye dönülmelidir. Besmele ile başlanmalı, eller omuz hizasında göğe doğru açılmalıdır Tövbe edilerek başlanmalıdır. Günah olduğu öğrenilen isteklere yer verilmemelidir. Başkasının makûsluğu yalvarmamalıdır. Sabırla ve ısrarla duaya devam edilmelidir. Dua ederken kullanılan kelimelerde dikkatli olunmalı fazla tavırlar sergilenmemelidir. Haykırmaktan sakınılmalıdır. Kullanılan dil yakarışın, teslimiyetin göstergesi olmalıdır. Dua sonrası eller surata sürülerek ve inanarak âmin denmelidir.

Dua Etmek İçin Makbul Olan Zamanlar

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye sorulduğunda insanların dua etkenin erdemi ve makbul olan dua zamanları mevzusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları görülmektedir. Dua etkenin zamanı ya da biçimi mevzusunda kimse için bir gereklilik bulunmaktadır. Bireyin içinden ne zaman kazançsa Allah’a yönelebilir.

Öyle zamanlar vardır ki dualar bu zamanlar çerçevesinde yapıldığı takdirde daha makbuldür. Dua etmek Allah’a olan bağlılığın teslimiyetin bir göstergesi olduğu için bu zamanlara dikkat etmekte fayda vardır. Duanın daha makbul olduğu zamanlar alttaki gibidir:

Farz namazlarının ardından secdede iken yapılan dualar, Cuma günleri edilen dualar, Dinimizce daha kutsal kabul edilen ramazan ayı gecelerinde, ramazan ve Kurban Bayramı gecelerinde, Miraç kandili ve Kadir gecelerinde yapılan dualar, Oruçlu bireyin iftar müddetinde yaptığı dualar, Hasta yatağında yapılan dualar, Konuktan alınan dualar, Rastgele birinin yalnızca içinden geldiği için başkasına yaptığı dualar, Yağmur yağarken edilen dualar Allah katında daha değerlidir.

Günlük Dua Ederken Bireyin Duruş Biçimi Ehemmiyetli midir?

Bir Hayli insan uyuyarak dua etkenin doğru olup olmadığını merak etmektedir. Dua bir bağırış, çağırma, dileme ve Allah’ı anma işidir. Bu surattan kabul olması mevzusunda bireyin duruş biçiminin bir önemi yoktur. Duanın kabulü mevzusunda takdir tamamen yaratanındır. İnsanoğlunun kalbini, içinden geçenleri bilen Allah her ne koşulda olursa olsun dürüst yakarışları yanıtsız vazgeçmemektedir.

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye sorulduğunda bazı insanlar hiç zaman bulamadıklarını söylemektedirler. Reelinde hangi şartta olsun yalnızca Allah’a yönelmek yeterlidir. Şayet birey belirli koşulları yerine getiremediğinden dolayı dua etmekten bırakırsa yaratandan uzaklaşır.

Duaların Sonunda Âmin Denmesinin Ehemmiyeti

Âmin kelime anlamı ile kabul emret mantığında kullanılmaktadır. Duaların sonrasında âmin deme ritüeli sünnettir. Hz. Peygamber duanın ardından denilen âmin sözcüğünün meleklerin deyişine denk gelmesinin çok erdemli olduğunu açıklamıştır. Melekle aynı anda âmin demiş olan bireyin Allah’ın izniyle günahları affedilir.

Duaların Fiillerle Desteklenmesinin Ehemmiyeti

Dünya hayatında yaşanılan her şey bir nedene bağlıdır. Hayat rastlalarla değil neden netice ilişkisi içinde akmaktadır. Dileklerin reelleşmesi için yapılan dualar kadar bu istikamette yapılan fiili tavırlar ve gösterilen mücadele de bir o kadar ehemmiyetlidir. Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye sorarken reelleşmesi için ne yapıyorsunuz diye de ilave etmek gerekmektedir. Yalnızca dua etmek, hiçbir gayret göstermemek duanın reelleşmesi için yeterli değildir.

Günlük hayatta yapılan her tercih ya da her tutum başka bir netice doğurmaktadır. Reelinde hayatın insanların çekim gücü çerçevesinde şekillendiği söylenebilir. Kader olarak öğrenilen değişmez kararlar dışında yapılan tüm tercihler ya da uğraşlar şahsı istediği ya da neden olduğu neticeye eriştirmektedir.

Günlük Hayatta Yapılan Dualar Şahsı Korur mu?

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz diye sorulduğunda insanlar yoğunluktan fırsat bulamadıklarını söylemektedirler. Reelinde edilen dulalar günlük işlerin yolunda gitmesi, kazaların belaların uzak yakalanması ismine oldukça ehemmiyetlidir.

Her gün sabahın ilk ışıklarında yapılan dua, güne başlamadan insanın üzerinde gözetici bir kalkan vazifeyi görmektedir. Bunu bilen ve öneminin farkında olan insanlar, günlük hayatlarında bu sayede bir hayli kasveti uzaklaştırdıklarını rahatlıkla görebilmektedirler.

Dua Etmekte Zorlanan Bireyler Ne Yapmalıdır?

Bir Hayli insan dua etmeyi bazı lüzumlu kurallar çerçevesinde değerlendirdiğinden bu vaziyetten uzaklaşmaktadır. Reelinde dua etmek Allah’a seslenmektir. Onunla hiçbir taşıtı olmadan konuşmaktır. Makbul görülen bazı gidişatlar dışında hiçbir kurala uyma lüzumluluğu bulunmamaktadır.

Kalben Allah’a yönelmek dilemenin en kolay yoludur. Kendini belirli koşullara bağlı kalmak zorunda görüp dua etmekten uzaklaşmak yapılacak en büyük yanılgıdır. Allah içten yapılan tüm yakarışları yanıtsız vazgeçmediği gibi iyi hedefle yapılan hiçbir fiilde de yanılgı aramamaktadır. Manevi huzura ulaşmak için yapılacak duanın ehemmiyeti oldukça büyüktür. Dua etmek için ilk yapılması gereken yaratanla irtibata geçildiğinin farkına varmaktır. Kullanılan kelimeler tamamen içten geldiği biçimde kullanılabilir.

Günlük hayatınızda dua etmeye zaman ayırıyor musunuz? Allah kullarının dileklerini ne biçimde dillendirilirse dillendirilsin salt suretle karşılıksız vazgeçmemektedir. Bireyin içine düştüğü boşluktan çıkması için rastgele bir kural korumaksızın dikkatsiz koşulsuz Allah’a yönelmesi gerekmektedir. Dua etmek zamanla şahsa umut etme, hayata daha pozitif bakma gibi pozitif tesirler getirmektedir.

En Hayırlı Dualar

Dua, Peygamber efendimiz başta olmak üzere yaratanıyla konuşmak isteyen tüm kulların en değerli vasıtayıdır. Peygamber efendimiz hayatı süresince verdiği çabalar sırasında her zaman Allah’ a yakarmış ve ondan dilemiştir. Peygamber efendimiz dahil dinimizce değerli olan bireylerin hayatları süresince Allah’a olan yakarışları sırasında kullandıkları dualar şu biçimdedir:

Peygamber efendimiz: ‘’Ey Rabbim! Benin ilmimi artır.’’ Taha 114, ‘’Ey Rabbim! Beni o gaddarlar topluluğunun içinde yakalama.’’ Mü’minun 94 Âdem ve Hz. Havva: ‘’Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Şayet bizleri bağışlamazsan ve bizlere acımazsan hüsrana uğrayanlardan oluruz.’’ A’raf 123 İbrahim ve Hz. İsmail: ” Ey Rabbimiz! Biz sana teslim olmuş Müslümanlar kol ve soyumuzdan sana teslim olmuş Müslüman bir ümmet ver. Bize iman temellerini göster ve tövbemizi kabul et. Kuşkusuz sen tövbeleri kabul eden ve esirgeyensin. Ey Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder, onlara ayetlerini okusun, kitap ve hikmeti öğretsin ve onları temizletsin. Kuşkusuz sen güçlü ve üstün olansın, karar ve hikmet sahibisin.’’ Bakara, 128-129 İbrahim ve çocukları: ‘’Ey Rabbim! Bu beldeyi, tehlikesiz bir belde yap. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak yakala. Ey Rabbim! Zira putlar, kendilerine tapan bir hayli insanın sapmasına neden oldular. Kim bana uyarsa kuşkusuz ki, o benim dinimdendir. Kim de bana karşı kazançsa kuşkusuz ki sen, bağışlama ve acımayı bol olansın. Ey Rabbimiz! Soyundan kimilerini, muharrem ve mukaddes evinin yanındaki çorak, ziraata namüsait vadiye, namazı kılsınlar diye yerleştirdim. Ey Rabbim! İnsanların kalplerini onlara meylettir. Onları meyvelerle rızıklandır ki, şükretsinler. Ey Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen bizim sakladığımızı da, sarihe vurduğumuzu da çok iyi öğrenirsin. Yerde ve gökte, hiçbir şey Allah’tan saklı kalmaz.’’ İbrahim, 35-38 İbrahim: ” Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelen salih kimseleri, namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul eyle! Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde, beni, anamı, babamı ve tam müminleri bağışla!’’ İbrahim, 40-41 Zekeriya: ‘’Ey Rabbim! Katından bana pak bir zürriyet ver. Kuşkusuz sen duaları duyansın.’’ Al-i İmran, 38 Musa: ” Ey Rabbim! Ben ancak kendim ve kardeşimle baş edebilirim. Bizimle fasık cemiyetin arasını ayır.’’ Maide, 25

” Seni tenzih ederim ey Rabbim! Tövbe edip sana yöneldim ve iman edenlerin ilkiyim ben.’’ A’raf, 143

” Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi rahmetine kat. Sen acıma edenlerin en acımalısısın.’’ A’raf, 151

” Ey Rabbim! Sen bizim velimizsin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge, sen affedenlerin en hayırlısısın.’’ A’raf, 155

” Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, kuşkusuz ki biz sana yöneldik.’’ A’raf, 156