Cin suresi, 28 ayetten oluşmaktadır. Bazı bilgilere göre, Hz. Peygamber bir panayır yerine giderken yanındaki şahıslar ile zamanı gelen sabah namazını kılmak için bir yerde dururlar. Hz. Peygamber imamlık ederek yanındakilere sabah namazını kıldırır. Bu sırada okuduğu ayet ve sureleri dinleyen bazı cinler bundan çok etkilenirler. Kendi alemlerinde öbür cinlere dinlediklerini aktarırlar ve inançlı olmayı seçim ettiklerini belirtirler. Bazı cinler de iman eden cinler ile aynı biçimde inanç yolunu seçerler.
Bunun üzerine Cin suresi indirilir. Cin suresi, içeriğinde Peygamberin kılavuzluğunun takip edilmesi gerektiğinden, can verdikten sonra yine dirilişten, inanç gibi mevzular vardır. Namaz esnasında kendisini dinleyen cinleri görmemiş olan Peygamber’in Cin suresi indirildikten sonra onları görmeye başladığı söylenti edilir. Hatta pek çok sohbet ortamında yer alarak Peygamberin şartname etmesine tanıklık ettikleri de bildirilmektedir. Hz. Peygamber Kur’an ı Kerim okurken etrafında bir araya gelerek onu dinledikleri de dedikodular içerisinde yer almaktadır. Kur’an ı Kerim’de de insanlar ve cinlerin Allah’a kulluk etmek üzere bu dünyaya sevk edilmiş varlıklar oldukları belirtilmektedir.
Cinlerin de insanlara eş biçimde yaşam sürdükleri öğrenilmektedir. İnsanlarla bazı açılardan eş özellikler gösteren cinler bazı güzergahlarıyla da tamamen değişik varlıklardır. Yaşayış şekli, ilişkiler, aile ya da çocuk sahibi olabilmeleri açısından insanlar ile eş özelliklere sahiptirler. Varlık olarak ise tamamen değişik özelliklere sahiptirler. Cinler gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış ruhani varlıklardır. Bir yerden bir yere çok süratli bir şekilde hareket edebilirler. Uzun vakit yaşamaları sebebiyle de geçmiş hakkında pek çok bilgi verebilirler. Fakat, geleceği asla bilemezler.
Kur’an ı Kerimde de sarihçe Allah dışında hiçbir varlığın geleceği öğrenemeyeceği bildirilmiştir. Fakat, cinler insanları en çok bu anlamda kusura düşürmektedirler. Uzun yaşama özellikleri ve bir yerden başka bir yere süratlice hareket edebilme becerileri ile insanlar hakkında pek çok şahsi ve özel bilgileri verebilirler. Bu yaptıkları irtibat kurduklarının cinlere güvenmesini ve inanmasını sağlar. Bu bilgileri kullanarak da geleceği ancak hipotez edebilirler. Fakat, evvelinde verdikleri doğru şahsi bilgiler bazı insanların cinlerin geleceği öğrenme becerisine sahip olduklarına inanmalarına yol açar.
İnsanlar, kahinlik ve geleceğe dair merak duyma güdülerinden basitçe bırakamazlar. Ancak iyi öğrenilmelidir ki gelecek hakkında vefatlı hiçbir varlık haber veremez. Cinler ve cinler ile irtibat kuran şahıslar da şahsi olarak verdikleri bilgilerden yola çıkarak geleceğe dair hipotezlerde bulunurlar. Fakat, bu bir kusurdur. Henüz hakikatleşmemiş olan gelecek zamana dair bilgiler verebilmek vefatlı rastgele bir canlı için muhtemel değildir.
Cin Suresi İle Yapılanlar
Bazı yanlış fikirler cin suresi okumanın cinlere yapılan bir çağrı olabileceğini iddia etmektedir. Evet bazı ayetler içerisindeki belirli başlı laflar, tanımlanan rakamlar adedince okunduğunda cinler ile irtibata geçmek, onlara bir çağrıda bulunmak muhtemeldir. Ancak, cin suresi cinleri çağırmak için indirilmiş bir sure değildir. Cin suresi ile yapılanlar ya da yapılabilecekler arasında en çok dikkat toplayan en ehemmiyetli tılsım cinlerden, makûs ruhlardan, nazar gibi makûs enerjilerden şahsı gözetmesidir. Cin suresi, cinlerin Hz. Peygamber’i sureleri okurken dinlemeleri sonucunda iman etmeyi seçim eden bir grup cinin, cinler alemindeki öbür cinlere de bunu bildirmesi neticesinde Mekke’de indirilmiştir. Sonrasında da cinler Hz. Peygamber’in Kur’an ı Kerim okumalarında da sohbetlerinde de bulunmuşlardır.
Başka Bir Deyişle cinler de insanlar gibi inançlı, iman eden varlıklardır. Yeniden insanlar gibi bazı cinler inanmamayı seçim eder, kimileri de değişik din ve görüşleri özümsemiş biçimde varlıklarını sürdürmektedirler. Çok rakamda belirtilen görüşe göre iman etmiş cinlerin insanlar ile irtibata geçmediği öğrenilmektedir. Aynı zamanda cin suresi ve Kur’an ı Kerim’de yer alan bazı ayetler belli rakamlarda tekerrür edilerek de cinleri çağırmak ve bir biçimde irtibata geçmek muhtemeldir.
Fakat, bu stil teşebbüsleri işin ehli olan medyumların yapması daha doğru olacaktır. Medyumlar, doğuştan gelen özel kabiliyetlerinin haricinde saklı ilimler, havas ilmi gibi alanlarda da kendilerini geliştirerek cinler ile kurdukları irtibatta pasif taraf olmak yerine cinleri hakimiyet eden taraf olabilirler. Cinler ile kurulacak irtibatta akıllı ve tecrübeli olmak son derece hassasiyet gerektiren bir husustur. Zira cinler insanlara psikolojik ve ruhani açılardan yanaşır ve yapacağı manipüle teşebbüsleri ile şahsın istemini devre dışı vazgeçerek kendi istek ve heveslerine müteveccih eylemleri yaptırmak için teşebbüslerde bulunur.
Kur’an ı Kerim ile Sihir Bozma
Medyumlar, iyi maksatlı bir biçimde var olan sihri bozabilirler ya da musallat hali yaşayan bir şahsı bu vaziyetten kurtarmak ismine insanlara takviyeci olabilirler. Kur’an ı Kerim ile sihir bozma operasyonu ise, alanında uzman ve akıllı medyumun Kur’an ı Kerim ayetlerinden okuyarak sihri tesirsiz hale getirmekle olur. Tabi bu hemen olacak bir şey değildir.
Medyumlar, özel marifetleri sayesinde cinler alemi ile kurdukları irtibat ile ne cins bir sihir yapıldığını ya da ne emelle yapıldığını bilebilirler. Yapılmış olan sihir türüne göre de okunması gereken belirli başlı dualar ve okunması gereken adetler değişkenlik gösterebilmektedir. Alanında uzman olan medyumlar, öncelikli olarak iyi maksatlı olmayı özümseyerek sihre maruz kalan bireye takviye etmelidir. Medyumlar, Kur’an ı Kerimden faydalanarak en yaygın olarak çiftlerin arasını bozmak için yapılan sihirlere müdahale etmektedirler. Zira arası bozulan çiftlerin yine mutluluk içerisinde yaşamaları ismine yapılacak bu teşebbüs özünde iyi gaye barındırmaktadır. Bu nedenle duaların manevi eforu ile bu vaziyeti pozitif doğrultuya çevirmek daha doğru olacaktır. İslamiyet inancına göre sihir bozma eylemi için bir başka sihir yapmak doğru değildir ve makûs neticelere neden olabilir.
Bazı şahıslar Kur’an ı Kerim ayetlerini besmelesiz ve belirli adetlerde okuyarak da cinler ile irtibat kurabilmektedir. Fakat, bu vaziyet hasarlı neticelere neden olabilir. Bu nedenle de musallat hali a da sihir vaziyeti gibi güç süreçler yaşayan bireylerin emin bir medyumdan takviye almaları en doğrusu olacaktır. Medyumlar, güç süreçlerden geçen şahıslara kılavuzluk da ederler. Neler yaparak bu hallerden kurtulacağı mevzusunda bilgiler verir ve şahsın kendi istemi ile manevi bir efor oluşturarak bu güç halleri tesirsiz hale getirmeyi emeller. Doğru ve emin olan medyumlarla çalışmak insanların yaşadığı makûs vaziyetten kurtulması ismine en doğru çözüm yolu olacaktır.
Sihir bozma eylemlerinde özellikle bir çiftin arasının bozulması için yapılmış sihirler ile savaşılmaktadır. Zira çiftler üzerine yapılan sihirlerde iki insan arasındaki duygu paylaşımı, cinsel birliktelik gibi unsurlar daha güçlü bir enerji oluşturmaktadır. Bu nedenle de daha riskli kabilelerdeki cinler ile irtibata geçilerek yapılmış bu sihirlerin bozulması da bir hayli güç olmaktadır. Bu nedenle sihir bozma harekâtlarında uzman, emin ve tecrübeli bir medyum ile çalışmak daha doğru olacaktır. Zira zorlayıcı eforlara sahip olan cinler ile başa çıkmanın yolunu ancak uzman ve tecrübeli bir medyum öğrenir.
Cinlerin Özellikleri
Cinlerin özellikleri ve varlıkları hakkında üç kutsal dinde de bazı ispatlar vardır. Özellikle Kur’an ı Kerimde adlarının verildiği bir sure vardır; Cin Suresi. Cinler, ateşten yaratılmış ruhani varlıklardır. Gözle görülmezler fakat, insanların kılığına girerek kendilerini gösterebilirler. Uzun seneler yaşarlar, süratli bir biçimde bir yerden başka bir yere hareket edebilirler. Fakat, belirli bir alandan sonrası cinler için de yasaklıdır. Melekler arasındaki bağlantıyı dinleyemezler, gelecekten haber veremezler. Cinlerin süratli hareket edebilme ve uzun yaşama özelliklerinden yararlanan çok rakamda medyum vardır. Medyumlar, doğuştan sahip oldukları marifetleri sayesinde cinler ile irtibat kurabilirler.
Cinler alemi bazı açılardan insanların yaşam biçimi ile eşlikler göstermektedir. Cinler de insanlar gibi yiyip, içebilirler, kadın ve erkek cinsiyetleri vardır, ilişki ve irtibat kurarlar, cinsel birliktelik yaşarlar ve çocuk sahibi olabilirler. İnanç bakımından da insanlar ile eşlikler gösterirler. Cinlerde de Müslüman olanlar, Hristiyan olanlar, Ateist olanlar ya da öbür din ve inançlara göre yaşayan çok rakamda cin mevcuttur. İslamiyet dini, cinlerin de can verdikten sonra ahirette insanlar ile aynı biçimde değerlendirileceğini bildirmektedir. Cin suresinde de bu gibi mevzular hakkında ayetler yer almaktadır. Cin suresi, cinler alemi ile alakalı bazı bilgiler verir, Hz. Peygamber’in hem insanlara hem de cinlere kılavuzluk etmek üzere sevk edildiği belirtilir, vefat ve yine dirilme ile alakalı ayetlere yer verilir. Bu nedenle de cinlerin makûs tesirlerinden, nazar, güç hal ve gidişatlardan korunmak için okunabilecek surelerden biri de Cin suresidir.
Cinler gözle görülmedikleri için insanlarla aynı civarlarda da yaşayabilirler. Bu nedenle de insanlara yalnız olduklarında rahatlıkla yanaşabilmenin yollarını bulabilirler. Yapılan sihirlerde cinlerin bazı özelliklerinden yararlanılır. Misalin aşk sihri yapılırken de medyumlar cinler ile irtibata geçerek sihir eylemini asıllaştırır. Cinler üzerine sihir yapılmış bireye ruhsal ve psikolojik açıdan yanaşır. Sihri yaptıran şahsı arzulaması, özlemesi doğrultusunda telkinlerde bulunur ve bazı değişik teşebbüslerde bulunabilir.
Cinler, insanlara yanaştıysa şahıs sık sık kabuslar görmeye, uykusunda sayıklamaya başlar, sık sık dişlerini sıkar ya da yumruklarını sıkar uyku halindeyken, çok sık cinsel içerikli düşler göreöğrenir, daha gergin asaplı ve kızgın olabilir. Bu ve eşi bulguları yaşayan bireylerin emin ve tecrübeli bir medyum ile görüşmesi doğru çözüm yoluna erişmesi açısından uygun bir adım olacaktır. Musallat vaziyeti ya da sihre maruz kalarak cinlerin bazı tesirlerine maruz kalan bireylerde değişik bulgular gözlemlenebilmektedir. Cinler gözle görülmedikleri için, insanları rahatlıkla izleyebilir zaaflarını iyi öğrenerek ruhsal ve psikolojik açıdan bireye yanaşabilir.
Ruhsal ve psikolojik açıdan zayıflattığı şahsın istemini de saf dışı vazgeçerek kendi istek ve heveslerine yönlendirmek için teşebbüslerde bulunur cinler. Enerji kapsayan bir efor olduğu için insanlar da ancak manevi yollar ile bu hal ve gidişatlardan kurtulabilir. Fakat, şahıs sihre maruz kaldığında ya da musallata uğradığında manevi hallerden uzaklaşma meyli gösterir. Böyle vaziyetlerde emin ve iyi maksatlı bir medyumdan takviye alınması gerekmektedir. Medyumlar, cinler ile irtibata geçerek şahsın yaşadığı vaziyetin altındaki reel nedeni bilebilir. Bu bilgi medyumun izleyeceği yol ve yapacağı okumaları tanımlaması doğrultusunda kendisine takviyeci olmaktadır.
Zira sihirler değişik çeşitlerde olabilir ya da musallata uğrama vaziyeti nerede ne biçimde başlamıştır, musallat olan cin hangi kabiledendir bu gibi bilgileri bilmesi medyumun bireye nasıl takviyeci olacağı mevzusunda işe yaramaktadır. Medyumlar, şahsın yaşadığı vaziyete göre bazı ayetleri belirli rakamlarda okur ya da muska yazarak şahsı içinde bulunduğu bu güç halden kurtarmayı emeller. Medyumlar, muska yazmak mevzusunda da akıllı ve tecrübeli olmalıdır.