Rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmek kazandığınız helal kazancınız için de hayırlı olacaktır. Helal hasılat aileniz ve sizin için en hayırlısıdır. Sıhhatiniz ve sağlıkiniz için mülkünüzün bereketli olması çok önemlidir. Rızkın çoğalması ve bereketli olması herkesin temennisidir. Öncelikle rızık ve bereketi kavramak gerekir. Mantık ve ehemmiyetini kavramak ve buna göre hareket etmek gerekir.
Rızık Nedir?
Rızık kelimesi Arapça rızk kelimesinden dilimize geçmiş islam kavrayışına göre; Allah’ın herkese verdiği nasip ettiği insan için verimli yenilip içilebilen her türlü maddi manevi şeyler olarak açıklanır. Türk diline rızık olarak geçmiştir. Maddi ve manevi bir olgudur. Yiyecek içecek için de kullanılır, sevgi, ilgi, ilgi kısacası manevi şeyler için de kullanılır.
Çeşitli inanış şekillerine göre rızık elde etme, kazanma, artırma veya kaybetme inanışları değişiktir. Kimi inanışa göre; rızık yalnızca çalışma ile elde edilir. Kimilerine göre rızık hem Allah’tan gelir hem çalışmaktandır. Kimileri “evet Rızık Allah’tan gelir” ama gelir mi gelmez mi bu mevzuda endişelidir. Bir kısmı rızık Allah’tan gelir ama çalışırsam asi olurum düşüncesindedir. Yalnız bir kısım var ki bunlar rızkın Allah’tan geldiği, çalışarak bunu pekiştireceğiniz ve bunun için de rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar ederek bir noktada Allahü Teala’ya şükredeceğine inanır.
Kuran’ı Kerim’de rızık için çeşitli mantıklar yüklenmiştir. Örneğin; Dünya ve ahiret yaşamı için Allah’ın bize bahşettiği şeyler, tüm canlıların nasibi olduğu veya fayda sağlanan besin için kullanılır.
Bereket Nedir?
Bereket de Arapça kökenli bir kelime olup ilk olarak “devenin bir yere çöküp kalması, beklemesi anlamından türetilmiştir. Büruk kelimesinden türeyen kelime dilimize bereket olarak geçmiştir. Mantık olarak güzele giden beğenilen vaziyetin devam etmesi, çoğalmasıdır. Bereket kullanılan vaziyete göre değişiklik gösterir. Çoğalmasını artmasını istediğiniz şey maddi ise bolluk, manevi ise saadet olarak karşılık bulmaktadır.
Bereket tüm inanışlarda tarif edilen ve istenen bir vaziyettir. Yani ilk insandan itibaren olması dilenir. Örneğin tarlanın mahsulünün çoğalması, kuraklığın son bulması için yağmurun yağması gibi. İlahi dinlerin dışındaki diğer inanışlarda kesinlikle bereket tanrı ve tanrıçası bulunurdu. Bereket insanoğlunun dilediği ve istediğidir.
İslamiyet’in gelmesi ile Kur’an-I Kerim’de de bereket kelimesi rahmet ve selam kelimeleri ile birlikte kullanılmıştır. Kişilerin bereket ve bolluk için istemeleri, olan bolluk ve bereket için şükretmeleri gerektiği anlatılır. Bu anlamda çalışmaktan ayrıca rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar edilmesi gerektiği belirtilir.
Rızkı ve bereketi artırmak Tanrı’dan dilemek ve olan için şükretmek gerekir. İşin özünde dilemek ve olmak vardır. Yalnız her türlü makûs tavırda bulunup, rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmenin mantıksız olduğunu hepimizin kavraması gerekmektedir.
Rızık ile ilgili Hadis’i Şerifler Nelerdir?
Dinimizde her şey Kur’an-ı Kerim’de sarihçe anlatılır demek doğru olmaz. Evet her şey Kur’an-ı Kerim’de var ama açıklamak ve benimsemek için bizlere doğru yol gösteren bir diğer nokta Peygamber efendimizin hadis-i şerifleridir. Rızk konusunda da Peygamber efendimizin belirttiği bazı noktalar vardır. Bunlar ile rızkın çoğalması için neler yapmak gerektiğini biraz daha iyi anlayabiliriz.
“Namaz kılmak, rızkın bereketine neden olur.” Namaz dinimizin esasi, huşu ile kılınan namaz edilen dua kesinlikle karşılığını bulacaktır. Namazın sonunda kalpten inanarak rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmek hanenize giren rızk çoğalmasına ve bereketinin artmasına vesile olacaktır. “Sabah namazını kıldıktan sonra yatmayın, rızkınızı aramaya çalışın.” Güne namaz ve dua ile başlamak o günün hayırlara vesile olması için Allah’a dilek ve temennide bulunmaktır. Rızkı yalnızca maddi olarak düşünmemek gerekir. Manevi olarak da rızkınızı artırmış olursunuz. “Sabah uykusu rızıka manidir.” Sabah uykuda geçirilen zaman bir kayıp olarak ifade edilir. Atalarımızın söylediği gibi “erken kalkan yol alır.” Güne erken kalkarak başlamak, hem sağlık sağlık anlamında bereketlidir, hem hasılat anlamında bereketlidir. “Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.” Dinimiz cimriliği beğenmez. Yaşamınızda ne kadar cömert ve destek sever olursanız kazanacaklarınız da buna orantılı olarak çoğalacaktır. “Sadaka vermeye devam edenin rızkı çoğalır” Dikkat çekilen yine cömertlik ve paylaşmak. İslam dini yardımsever olmayı nasihatler. Gidişatı iyi olanın fakir ve takviyeye fukara olana destek etmesini buyurur. Sadaka vermekte rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmek kadar kıymetlidir. Ettiğiniz destek karşısında size edilen dua Tanrı’ın sizden memnun, razı olması için edilen bir duadır. Allah razı olduktan sonra rızkınızın ve bereketinizin çoğalacağı aşikardır. “Palavra söylemek rızkı eksiltir.” Allah doğru insan olmamızı ister. Bunun için bizi kollar ve gözetir. Doğru insan palavra söylemez. Dinimizde palavra söylemek bir başkasını aldatmak kabul edilmez. İyiyi kazanmak için doğru olmak gerekir. “Zina, fakirliğe yol açar.” İslam hiçbir şartta zinayı kabul etmez. Doğru ve nezaketli olmayı buyurur. Zina İslamiyet değil hiçbir din tarafından kabul görmez. Nezaket dışı tavırlar kişi kadar cemiyeti de etkiler. Şayet bir cemiyette nezaket dışı tavırlar çoğalmış ise o cemiyetin başına kesinlikle makûs şeyler gelmiş hatta helak olmuşlardır. Örneğin; Lut kavmi gibi. Bu sebeple bu cins hal ve hareketlerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Şayet cemiyette bu cins etkiler arkasıydı ise rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmek bile bazen yeterli gelmez. Evvel insanlar kendilerini düzeltmelidir.
Bereket ile İlgili Hadisler Nelerdir?
Bizlere tüm tutumları, yaşam şekli ile misal olana peygamber efendimizin bereket ile ilgili Hadis-i Şerifleri nimetlerimizin bereketini artırmak ve aynı zamanda bizlerin sağlık ve sağlıki için de kıymetlidir. Kur’an-I Kerim’de bahsedilen veya Peygamber efendimizin Hadis-i şeriflerinde anlatılanlar hakikatinde israfı önlemek, sıhhatine dikkat etmek, kazancına haram karıştırmamak üzerinedir. En basit haliyle bunlara dikkat etmek bile rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar etmek kadar kıymetli olacaktır. Bereket ile ilgili birkaç hadis-i şerif;
“Yemek Sofranıza hepiniz bir araya geliniz ve yemeğe başlarken de Allah’ın ismini anınız Bismillahirrahmanirrahim, şayet böyle yaparsanız Yüce Allah o yemeği sizin için mübarek kılar.” Yemeğe ailecek birlikte başlamak, başlarken besmele ile başlamak minnet etmek, sonunda “elhamdülillah” diyerek Allah’a teşekkür etmek, şükretmek yemeğinizin bereketini artırır. Besmele ile başlanan her iş hayırlı ve bereketli olur. “Yemeğin bereketi; yemekten evvel temizlik ve sonra da yine temizlik ile olur.” Temizlik imanın koşuludur. Kirli ellerle yemeğe oturmak veya yemekten sonra kirli ellerle gezmek sıhhate hasar verir. Sıhhatinizin bereketi için temizliğe dikkat etmelisiniz. “Bereket ve bolluk Allah tarafından yemeğin ortasına iner. Öyle ise yemeyi çevresinden, yani kenarlarından ve önünüze gelen kısmından yiyiniz, ortasından, tepesinden yemeyiniz.” İşte İslam’ın terbiyeye, adabı muaşeret kaideyi diye şimdi öğretilen yemek kaidesine daha o senelerden getirdiği bir hoş misal. Burada hem insana yemek nasıl yenir? Adabı öğretiliyor, hem de bereketli nasıl yemek yenir? aşılanıyor. “Ekmeğe hürmet ediniz, zira, Yüce Allah, şüphesiz o ekmeği göğün bereketlerinden indirdi ve yerin bereketlerinden çıkardı.” Bu hadis herhalde bereketin tek kelimeyle israfı önlemek ile çoğalmasını sağlayacağını anlatan hadistir. Tüm dünyada kıtlığın önlenmesi için ekmeği israf etmeyin denmektedir. Ekmek en büyük nimettir. Nimeti ziyan etmek bereketi eksiltir hatta yok eder. “Yenilecek yemeği soğutunuz. Zira yakan çok sıcak olan yemekte bereket yoktur.” Şu an tıbbın üzerine basa basa söylediği “çok sıcak yenen ve içilen yiyecekler ve içecekler sıhhate hasarlıdır, kanser olmaya sebeptir” demektedir. İşte İslamın bir diğer kıymetli bilgisi sıhhatiniz için ve çok sıcak yemeğin ihtarı. “Yemeğinizi ölçünüz, tartınız. Sizin için hayır ve bereket alana gelir.” Dinimiz bereketin çoğalması için israfı önlemen gerektiğini belirtir. İsraf elimizdekileri yok eder. Maddi manevi her türlü israf dinimizce haramdır. “Feyiz ve bereket, sizin büyüklerinizle beraberdir. “Cemiyette büyüğüne saygı eksilir ise o cemiyetin bereketi de eksilir. Kısacası cemiyet hal ve tutumları ile Allah’ın takdiri kazanmalıdır ki, rızk kazansın ve bereketli olsun. Rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar yerini bulsun. Rızkın Çoğalması ve Bereketin Artması İçin Dualar
Rızkın Çoğalması ve Bereketin Artması İçin Dualar Nelerdir?
Peygamber efendimizin hadisleri, sünnetleri ve Kur’an-ı Kerim’deki ayet ve sureleri okuyup, kavramakla dinimizin emir ve koşullarını yerine getirebiliriz. Dini görevlerimizi yerine getirmek bizim iyi kul olmamıza vesile olur. İyi bir Müslümanın kazancı helal ve bereketlidir. Rızkını artırmak ve bereketini arttırmak için dualar etmek, Rabbimizden dilemek gerekir. Rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar nelerdir? derseniz hakikatinde gönülden yapılan her dua hatta bir besmele bile kabul olur. Peygamber efendimizin biz ümmeti için müjdelediği ve okuduğumuz takdirde rızkın çoğalması ve bereketin artması için dualar şöyledir;
Bereket Karınca Duası
Bu dua Kur’an-ı Kerim’de yer almayan ama Peygamber efendimiz tarafından okunduğu bildirilen kazancın veya evin bereketli olması için okunan duadır. Bu duanın hikmeti Allah’a bolluk ve bereket dilemek için yakarış şeklindedir.
Bereket Karınca Duası Okunuşu
Allahümme ya Rabbi Cebrâîle ve Mîkâile ve İsrâfile ve Azrâile ve İbrahime ve İsmaile ve İshaka ve Yakube ve münzilel berakâti vet Tevrâti vez-Zebûri vel İncili vel Furkan. Ve lâ havle ve lâ güce illa billahil aliyyil azim. Lâ ilâhe illallahül melikül hakkul mübin. Muhammedü-Resülüllahi sadikul va’dil emin. Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Hayyu, Ya Kayyum, Ya zel Celali vel İkram. Es’elüke ya Rabbel arşil azimi en yerzükani rizkan halalen tayyiben birahmetike ya erhamer Rahimin. Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernüş, Debernüş, Şazenüş, Kefetatayyuş, Kıtmîr.
Bereket Karınca Duası Türkçe Anlamı
Ey Cebrailin, Mikailin, İsrafilin, Azrailin, İbrahimin, İsmailin, İshak ve Yakubun rabbi Allah’ ım, ey bereketleri indiren, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an’ı indiren Rabbim. Efor ve kudret sadece büyük ve yüce olan Allah’a aittir. Keskin Hak ve yegane Melik olan Allah’ tan başka hiçbir ilah yoktur. Sözşöhrette sadık ve Emin olan Hz. Muhammed Allah’ın elçisidir. Ey Rabbim, Ey Rabbim, Ey Diri ve Kaim olan, Ey celal ve ikram sahibi. Ey büyük azim olan arşın sahibi, senden beni helal ve güzel bir rızk ile rızıklandırmanı istiyorum, senin rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi. Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernüş, Debernüş, Şazenüş, Kefetatayyuş, Kıtmîr. Ashabı Kehf’ in isimleridir.
Vakıa Suresi Zenginlik Suresi
Kur’an-ı Kerim’in 56. Suresidir ve 96 ayetten oluşur. Rivayete göre Peygamber efendimiz bu sure için “Her kim Vakıa suresini her gece bir kez okumayı adet haline getirirse ömrü süresince fakirlik görmez” emretmiştir. Bu surede anlatılan kıyametten öncesi ve sonrasıdır. Sure de anlatılmak istenen doğru bir Müslüman olunduğunda kazanacağımız her anlamdaki zenginliklerdir.
Vakıa Suresi Zenginlik Suresi Okunuşu
İzâ vekâ’âtilvâkiâ. Leyse livâkâtihâ kâzibeh. Hâfidatun rafiâ. İzâ ruccetilardu racce. Ve bussetilcibâlu besse. Fekânet hebâen munbesse. Ve kuntum ezvâcen selâse. Feâshâbulmeymeneti mâ âshâbulmeymene. Ve âshâbulmeş’emeti mâ âshâbulmeş’eme. Vessâbikunessâbikun. Ulâikelmukarrabun. Fi cennâtin nâim. Sulletun minelevvelin. Ve kâlilum minelâhirin. Âlâ sururim me’dune. Muttekine ’âleyhâ mutekabilin. Yetufu aleyhim veldânun muhalledun. Biekvâbin ve ebârikâ ve ke’sim min mâ’in. Lâ yusaddâ’une ânhâ ve lâ yunzifun. Ve fâkihetim mimmâ yetehayyerun. Ve lâhmi tâyrim mimmâ yeştehun. Ve hurun’in. Keemsâlillu’luilmeknun. Cezâen bimâ kânu yâ’melun. Lâ yesme’une fihâ lâğven ve lâ te’sime. İllâ kîylen selâmen selâme. Ve âshâbulyemini mâ âshâbulyemin. Fi sidrim mahdud. Ve tâlhîm mendud. Ve zîllim memdud Ve mâin meskub. Ve fâkihetin kesira. Lâ mâktu’âtin ve lâ memnu’â. Ve furuşin merfu’â. İnnâ enşe’nâhunne inşae. Fece’âlnâhunne ebkârâ. Uruben etrabe. Liâshâbilyemin. Sulletum minel’evvelin. Ve sulletum minelâhirin. Ve âshâbuşşimâli mâ âshâbuşşimâl. Fi semumin ve hamim. Ve zîllim min yâhmum. Lâ bâridin ve lâ kerim. İnnehum kânu kâble zâlike mutrafin. Ve kânu yusîrrune alelhînsil azim. Ve kânu yekulune eizâ mitnâ ve kunnâ turaben ve izâmen einne lemeb’usun. Eve âbâunelevvelun. Kul innelevveline vel âhîrin. Lemecmu’une ilâ miykâti yevmim mâ’lum. Summe innekum eyyuheddallunelmukezzibun. Leâkilune min şecerim min zakkum. Femâliune minhelbutun. Feşâribune âleyhi minelhâmim. Feşâribune şurbelhim. Hâzâ nuzuluhum yevmeddin. Nâhnu hâlâknâkum felevlâ tusaddikun. Efereeytum mâ tumnun. Eentum tahlukunehu em nâhnulhâlikun. Nâhnu kaddernâ beynekumulmevte ve mâ nâhnu bimesbukîn. Âlâ en nubeddile emsâlekum ve nunşiekum fi mâ lâ ta’lemun. Ve lekad âlimtumunneş etel ulâ felevlâ tezekkerun. Efereeytum mâ tahrusun. Eeentum tezre’unehu em nâhnuzzâriun. Lev neşâu lece’âlnâhu hutamen fezaltum tefekkehun. İnnâ lemuğramun. Bel nâhnu mâhrumun. Efereeytumulmâellezi teşrabun. Eentum enzeltumuhu minelmuzni em nâhnulmunzilun. Lev neşâ’u ceâlnâhu ucacen felevlâ teşkurun. Efereeytumunnârelleti turun. Eentum enşe’tum şeceretehâ em nâhnul munşiun. Nâhnu ce’âlnâhâ tezkireten ve metâ’ân lilmukvin. Fesebbih bismi rabbikel’azim. Felâ uksimu bimevâkî’innucum. Ve innehu lekasemun lev ta’lemune azim. İnnehu le kur’ânun kerim Fi kitabim meknun. Lâ yemessuhu illelmutahherun. Tenzilun min rabbil âlemin. Efebihâzelhâdisi entum mudhinun. Ve tec’âlune rizkakum ennekum tukezzibun. Felevlâ izâ beleğâtilhulkum. Ve entum hîneizin tenzurun. Ve nâhnu akrabu ileyhi minkum ve lâkin lâ tubsîrun. Felevlâ in kuntum ğâyre medinin. Terci’uneha in kuntum sadikîn. Feemmâ in kâne minelmukarrabin. Feravhun ve reyhânun ve cennetu nâ’im. Ve emmâ in kâne min âshâbilyemin. Feselâmun kir min âshâbilyemin. Ve emmâ in kâne minelmukezzibineddallin. Fenuzulum min hamim. Ve tasliyetu cahîm. İnne hâzâ lehuve hâkkulyâkîn. Fesebbih bismi rabbikel azîm
Vakia Suresi Zenginlik Suresi Türkçe Anlamı
1-2. Kesin hakikatleşecek olan Kıyamet koptuğu zaman, onun kopuşunu reddedecek kimse olmayacaktır.
3-4-5-6-7. Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça bölüp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, kimini yükseltir, kimini alçaltır.
8. Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!
9. Makûsluğa batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
10-11. İman ve amelde öne geçenler ise Ahirette de öne geçenlerdir. İşte onlar Allah’a yanaştırılmış kimselerdir.
12. Onlar, Naîm cennetlerindedirler.
13-14. Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.
15-16. Onlar, karşılıklı dayanmış vaziyette mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
17-18-19-20-21. Ebediyen genç kalan uşaklar, onların çevresinde; içmekle başlarının dönmeyeceği ve ayyaş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve bardaklari, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini gezdirirler.
22-23. Onlar için gizli inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.
24. Tam bunlar işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak verilir.
25. Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
26. Yalnızca “selâm!”, “selâm!” sözşanı işitirler.
27. Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
28-29-30-31-32-33-34. Onlar, dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, dağılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve menedilmeyen çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
35. Biz onları hurileri yepyeni bir yaratılışta yarattık.
36-37-38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.
39-40. Bunların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir.
41. Makûsluğa batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
42-43-44. Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de faydalı olan zifiri bir gölge içinde!.
45. Zira onlar, bundan evvel dünyada varlık içinde sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.
46. Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
47. Diyorlardı ki: “Biz can verdikten, toprak ve kemik istifi hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”
48. “Evvelki atalarımız da mı?”
49-50. De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, kesinlikle belli bir günün belli bir vaktinde bir araya geleceklerdir.”
51-52. Sonra siz ey haktan sapan reddediciler! Kesinlikle cehennemde bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
53. Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.
54. Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.
55. Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
56. İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.
57. Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?
58. Attığınız o meniye ne dersiniz?!
59. Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?
60-61. Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda vefatı biz takdir ettik. Bu mevzuda bizim önümüze geçilmez.
62. Andolsun, birinci yaratılışınızı biliyorsunuz. O hâlde düşünseniz ya!
63. Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!
64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
65. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da afallamışlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:
66. “Emin biz çok ziyandayız!”
67. “Daha doğrusu büsbütün yoksunuz!”
68. İçtiğiniz suya ne dersiniz?!
69. Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
70. Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!.
71. Alevlendirdiğiniz ateşe ne dersiniz?!
72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
73. Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir verim kaynağı kıldık.
74. O hâlde, O yüce Rabbinin ismini tesbih et yücelt.
75-76. Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -şayet bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-
77. O, elbette değerli bir Kur’an’dır.
78. Korunmuş bir kitaptadır.
79. Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.
80. Âlemlerin Rabb’inden indirilmedir.
81-82. Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği rızka O’nu reddederek mi şükrediyorsunuz?
83. Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!
84. Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.
85. Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
86-87. Şayet hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!
88-89. Fakat can veren kişi Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, hoş rızık ve Naîm cenneti vardır.
90-91. Şayet Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.
92-93. Ama haktan sapan palavracılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.
94. Bir de cehenneme atılma vardır.
95. Şüphesiz bu, kesin gerçektir.
96. Öyleyse yüce Rabbinin ismini tesbih et.
Unutulmaması gereken her ne olursa olsun Rabbimizden gönülden istediğimiz tüm hayırlı istekler kabul olur ve gerçekleşir. Rabbimiz bizim iyi bir Müslüman olmamızı, doğruluktan parçalamamamızı, harama el uzatmamamızı istiyor. Bize bu mevzuda düşen görev tüm bunlara dikkat etmek ve doğru yoldan şaşmamaktır.